9 Haziran 2018 Cumartesi

TÜRKİYE'NİN "BLACK MIRROR"U


Yeni Nesil Bağımlılık Üzerine Deneme (Edebiyat içerir)



Uzak tutulsunlar istiyorum… Çiçeği burnunda canlar hayatının baharında kefenle tanışmasın istiyorum… Sanal dünyanın deryasında çırpınan nice yaşamlar kaybolmasın istiyorum… Parmakları yapraklardan evvel kara camlara sürülmüş nesiller yetişmesin istiyorum… Zehrini damara değil gözlere akıtan teknolojiden çocuklarımız artık uzak tutulsunlar istiyorum.

Bağlanma gereği duyar çocuklar. Kendisini yalnızlığa sürükleyen davranışlarla büyütülürse somut duyularını kaybetmeye başlar ve bağlanır birden kimlik bulduğu sosyal ağlara. Önce umudunu sonra hayallerini kaybeder yavaş yavaş. Kendisini iyi hissettiğini düşünür ama bilmez o hissiyatın geçici olduğunu. İdrak edemez gözlerini çevirdiği anda gerçek hayatın ipine yeniden dolanacağını. 

Komutla yönlendirilmiş bir neslin sancısı saplandığı zaman milletin bağrına, toplu halde yaşayıp yalnızlık naraları atan bireylere dönüşür çok geçmeden. Sosyal medyanın asosyal insanları, sosyal görünme uğuruna değişen kişilikler, yorum köşelerinde konuşlanan klavye savaşçıları ve ucu bucağı görünmeyen dijital evren. Nereye gidiyoruz. Neyle besleniyoruz ki bizi bu denli yalnızlığa iten sorunlarla mücadele etmekten kaçarak kendimize yapay kimlik edinir olduk.
Ne zaman akarsuyun akışına kapıldı bu saatler. Ne vakittir sabır taşımız bu kadar çabuk çatlar oldu muamma. Kim inanırdı ki bağımlılığın rotasının değişebileceğine. Karaktere bürünmüş medyanın kılavuz olabileceğini kim bilebilirdi ki?

Bakmalı insan. Bir kere dahi olsa bir çocuğun gözlerine bakmalı. Işığı sönmüş çocuk gözleriyle doluysa sokaklar, yankılanmıyorsa akşam ezanına kadar bağırış sesleri, kabuk bağlamış dirsekler, yıpranmış paçalar, kırık camlı evler yoksa o sokakta tehlikenin farkında değiliz demektir. Oyalansın diye eline tutuşturduğumuz bilgisayarların bir gün anne-babaların yerini alabileceğini görememişiz. Görememişiz ki daha on altısındaki çocuğun sanal balina tarafından son nefesinin verilmesine tanık olmuşuz.