2 Ekim 2017 Pazartesi

GOOGLE ARAMA YÖNTEMLERİ


GOOGLE PÜF NOKTALARI


Arama yapmadan önce...
Öncelikle aramaya başlarken yazdığınız cümlenin harflerinin doğruluğundan emin olun. Birden fazla kelime girdiğiniz zaman karşınıza milyonlarca hatta milyarlarca sonuç çıkıyor. Bunlardan sadece iki yada üç tanesine tıklıyoruz. Bu durum hem internetimizin kotasını vakum gibi emiyor hem de aradığınıza ulaşmanız zaman alıyor. Sonra da diyorlar ki benim internet paketim neden bitiyor. Bu yöntemlerle aradıklarımıza ulaşmamız daha da kolaylaşacaktır.

Arama yaparken...
Google arama motorumuz sandığımızdan daha akıllıdır. Sadece aratmak istediğimiz kelimeleri onun dilinde yazmamız gerekir. Anahtar kelimelerimiz birden fazla ise ("...") tırnak içinde yazarak kelimeleri bir bütün halinde karşımıza çıkarabiliriz. Tırnak içine almadığımız zaman kelime kelime arattığından çok fazla sonuç karşımıza çıkmaktadır.

Google büyük harf küçük harf algılaması yapamaz dümdüz yazabilirsiniz.

Bazı arama sonuçlarında virüs ve bilgisayarınızı tehdit edebilecek kötü yazılımlar içerebilir bu yüzden antivirüs programınız bilgisayarınızda kurulu olsun.

İnternette yer alan her bilgi doğru değildir. Doğru sonuçlara ulaşabilmek için iki üç sonuca ve kaynakların güvenilirliğine bakmak gerekebilir.

Hayatımıza kolaylık getiren arama yöntemleri...

inurl: Aranan kelimelerden ilkini web sitesinin URL'sinde yani adres satırında diğerlerini de metinde arar.

allinurl: Aranan kelimelerin hepsini adres satırında arar.

intitle: Aranan kelimeleri başlık satırında arar. (intitle:"istanbul tarihi") şeklinde yazarsanız tırnak içerisindeki kelimeleri baz alarak sadece başlık satırlarında yer alan sonuçları karşımıza çıkarır.

intext: aranan kelimeler sonuçların metin kısmında yer alır.

filetype: Google tarafından desteklenen dosya formatında sonuçlar elde etmemizi sağlar. Mesela; pdf, ptt, txt, xls gibi uzantılara sahip dosyalara ulaşmak için bu yöntem kullanılır.

Örneğin; filetype:pdf Girişimcilik filetype:ptt kişisel gelişim. (ptt uzantısı powerpoint yani sunum dosyası halinde dosya indirebilmemizi sağlar.)

cache: Google'nin daha önce belleğinde sakladıkları güncel olmayan eskide kalmış fakat işimize yarayabilecek dosyalara erişebilmemizi sağlar. Örnek;www.ahmet.com.tr

info: Site hakkında bilgi verir.

link: Aranan siteye başka sitelerin vermiş olduğu bağlantıları bulur.

define: bir nevi sözlük görevi görür. Örnek; define;maden

inanchor: Aranan kelime sayfanın bağlantı tanım metinlerinde geçmelidir mesela; telefon inanchor:ucuz

related: Bir sitenin içerik olarak benzerini bulur.

OR: İki terimden birini bulmak istiyorsanız kelimelerin arasına OR kelimesi yazmanız yeterli.



KODSUZ ARAMA FİLTRELEME
Eğer kodlarla uğraşamam ben diyorsanız Google'nin ana sayfasında Gelişmiş Arama bölümü var oradan istediğiniz filtrelemeyle arama yapabilirsiniz.

AKADEMİK ARAMA
Akademik kariyeriniz varsa ve sadece akademik yazılarla ilgileniyorsanız "http://scholar.google.com/" sitesinden sadece akademik çalışmalara ulaşabilirsiniz.

GOOGLE EN ÇOK ARANAN KELİMELER
Google'de en çok aranan kelimeleri takip edip analiz yapmak istiyorsanız da sizin için önerebileceğim bir site var. "http://www.google.com/insights/search/" adresini kopyalayıp tarayıcınıza yapıştırmanız yeterli. 2004 yılından beri en çok aranan keilmelerin ayrıntılı bilgileri yer alıyor.

Okuduğunuz için teşekkürler. Eklemek istediklerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz...

Grafik&Fotoğraf

30 Eylül 2017 Cumartesi

E-TİCARET HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER

Türkiye internetle 90’lı yılların sonunda tanışmaya başlamıştır; ancak yeterli alt yapının olmaması nedeniyle ülke geneline yayılması zaman almıştır. 1999 yılından itibaren internet kullanıcılarının sayılarında artış gözlemlenmiştir.

Teknoloji ve bilim ilerledikçe artık insanlar kitap karıştıracak vakit bulamıyor merak ettikleri konuları internet üzerinden hızlı ve rahat bir şekilde araştırıp istedikleri bilgiyi elde edebiliyorlar. Nitekim hızlı ve rahat ulaşım internet ortamının bir ticarethaneye dönüşmesinde etkili rol oynuyor.



E-Ticaret Nedir?
Elektronik İletişim aslında uzun zamandır ticaret alanında kullanılıyordu. Ama internet ortamının ticaret ile birleşmesi çok yenidir. E-ticaret kısaca her türlü ürünün elektronik iletişim kanalları kullanılarak satışının yapılması veya satın alınmasıdır.

Ülkemizde ilk olarak bazı alışveriş merkezleri internet üzerinden satış siteleri kurmuş, ayrıca kurumlara veya bireysel girişimcilere e-dükkân kiralayan servis sağlayıcısı hizmeti sunmuşlardır. Bu da internetle doğuştan haşır-neşir olan genç jenerasyonun ilgisini çekmiş ve alanında kendini geliştiren, bir şeyler üretip satmayı başarabilen bireylerin internet sitesi kurup ticaret yapmaya başlamasına olanak sağlamıştır. Böylece E-Ticaretin ilk adımları atılmıştır.

İnternet ve Reklam İlişkisi
İnternetin ticaret alanında kullanılmasındaki rağbetin artmasının en önemli sebeplerinden birisi de maliyetinin düşük olmasıdır. Yüksek kira ödemeden, masraf yapmadan, küçük reklam bütçeleriyle tüm dünyaya ulaşabilirsiniz. Web sitenize gelen müşterilerinizle iletişime geçebilir, ürününüzü tanıtabilir, şikâyet ve talepleri değerlendirebilirsiniz.

Fakat her sektörde olduğu gibi internet sektöründe de alanında uzman kişilerin danışmanlığı ile reklam hazırlanması ve yayınlanması daha sağlıklı olacaktır. Aksi halde gereksiz görsel fazlalığı olan siteler, fazlaca ayrıntıya girilmiş yazılar, ürünle alakası olmayan fotoğrafların yer alması gibi durumlarda toplumun ilgisini çekmek pek kolay olmayacaktır. Veri tabanının güncel tutulması da tıpkı dükkânı her sabah erkenden açıp etrafı temiz tutmak gibidir.

Önemli bir noktaya da değinmek gerekirse e-mail yöntemi ile reklam yapmaya çalışmak satıcının kalitesini ve güvenilirliğini düşürür. Bu yönteme başvurmak düşük maliyetli bir iş olsa bile şahsi posta kutularında istemediği reklamları görmesi insanların canını sıkabilir.



Sanal Güvenlik
Sanal ortamda yapılan ticarette en önemli faktör güvenmektir. Birbirini görmeden tanımadan yapılan alışverişlerde kredi kartı bilgilerini girmek ilk kullanımda her insanı tedirgin etmektedir. Bu güvenlik sorunu normalde SSL (Secure Socket Layer) dediğimiz network üzerindeki bilgi transferi sırasında gizlilik ve güvenliğin sağlanması amacıyla geliştirilmiş bir güvenlik protokolüyle gideriliyor. Yani girdiğiniz bilgiler internet tarayıcısı tarafından şifrelenmektedir ve üçüncü kişilerle paylaşılamaz hale gelmektedir. Bununla birlikte günümüzde mevcut e-ticaret sitelerinde mutlaka bir güvenlik açığı bulunma ihtimali vardır. 

Yani hiçbir zaman tam anlamıyla güvende olduğumuzu söyleyemeyiz. Bunun farkında olan bankalar alışveriş sırasında çeşitli güvenlik yöntemlerine başvurmuşlardır. SMS ile onaylama seçeneği, sizin belirlediğiniz bir sorunun cevabı, tek kullanımlık şifreler gibi her banka kendine özgü güvenlik yöntemleri geliştirmektedir.

E-ticaret yaparken bazı basit güvenlik tedbirleri de alınabilir. Kredi kartları sadece sanal ortamlarda kopyalanmıyor. Mesela bir lokantaya gittiniz ve hesabı kredi kartıyla ödemek istediniz. Garsonun sizden kredi kartını aldıktan sonra fotoğrafını çekmesi veya kartınızın bir kopyasını çıkarması çok vakit almayacaktır. Kredi kartıyla ödeme yaparken kasaya gitmeyi bir prensip haline getirmek basit bir tedbir olabilir.

Bankamatikleri sık sık kullanmanız gereken bir pozisyondaysanız internet üzerinden hesap özetini günaşırı kontrol etmenizde fayda var. Aksi halde bankamatiklere yerleştirilen ufak bir cihaz ile kartınız kopyalanabilir ve bilginiz dışında kullanılabilir.

Bunlara ek olarak bazı akıllı telefon uygulamaları aktif edilmeden önce dosyalara erişim izni istemektedir. İçerisinde casus yazılımın olup olmadığını bilemeyiz. Bu sebeple kredi kartı numarası, TC kimlik numarası gibi önemli kişisel bilgileri telefonlarımıza kaydetmememiz doğru tercih olacaktır.

Nitekim E-Ticaret kullanırken adı fazla duyulmamış sitelerden alışveriş yapılmaması tavsiye edilir. Ünlü ve büyük firmalara ait alışveriş sitelerini kullanmak daha güvenli olacaktır.

Ne mutlu…
Günümüzde e-ticarete adım atmamış olan şirket sayısı yok denecek kadar azdır. Bununla beraber bireysel olarak satış yapan ve özel bir topluluğa hitap edenlerin sayısı da bir hayli fazladır. Toplum olarak artık sosyal medya kullanımına alışmış olmakla birlikte gereğinden fazla reklamlarla karşılaşmak bazen sıkıcı olabiliyor. Kullandığımız uygulamaların içerisine yerleştirilen reklamlardan, izlediğimiz filmlerin, dizilerin içerisine yerleştirilmiş gizli reklamlara kadar her şey ticarete dönüşmüş durumda.

"E-Ticaret’in faydası olduğu kadar da zararları da var tabi. Biz her ne kadar bu durumdan memnunmuşuz gibi görünsekte aslında birbirimize olan güvenimizin azaldığının farkında değiliz. Ne mutlu insan ilişkilerini sanalda olduğu gibi reelde de koruyabilenlere..."


Değerli görüşlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz teşekkürler.


Grafik&Fotoğraf

11 Mart 2017 Cumartesi

ADIM ADIM İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Geçmişten Günümüze Sosyal Medya
Sosyal medya artık hayatımızın içinde. Günlük gazetelere ve son dakika haberlerine bakmak çok kolay, hatta çevremizdeki insanların neler yaptıklarına dair ip uçlarına ulaşmak artık neredeyse parmaklarımızın ucunda. Dur durak bilmeyen bir serüven gibi, her gün yeni güncellemelerle karşımıza çıkan ve kendimizi alıkoyamadığımız tehlikeli bir sektör.

1950'li yıllarda Türk Sanat Müziğinin yerine yabancı ve batı müziklerinin ülkemize lanse edilmeye çalışılması, 1990'lı yıllarda çizgi filmlere gizli mesajların yerleştirilmesi gibi toplumumuzun ahlakını bozacak unsurların artmasını göz önünde bulundurursak, sosyal medyanın da olumsuz yönde kullanılabileceğini söylemek boynumuzun borcu. Yoksa kaynak gösterilmeksizin ve nereden geldiği belli olmayan görseller eşliğinde dayatılan bazı hatalı bilgilerin yayılması Siyonizmin yeni silahı mı?



Ağzı Olan Konuşuyor, Fikri Olan Düşünüyor, Olmayan Eleştiriyor.
Yalan bir haberin sahteliğini anlayan her ne kadar çok insan olsa da, doğruluğuna inanan insanlar da var maalesef. Ses montajları, fotoğraflar üzerinde yapılan değişiklikler ve videolar üzerinde yapılan montajlar arttıkça, toplumların birbirlerine olan güveni de azalıyor. Artık insanlar yeni tanıştıkları kişilerin sosyal medya hesaplarını inceledikten sonra arkadaşlıklarını ilerletiyorlar, kimileri sen şu'cusun diyerek ötekileştiriliyor, kimileri de sen bizdensin denilerek standart bir fikir kalıbına sokuluyor. Farklı bakış açısıyla konuya açıklık getirmeye çalışan, aynı topraklar üzerinde yaşadığımızı dile getiren üç beş kişi ise acımasızca eleştiri yağmuruna tutuluyor.

Sosyal Medyada Kişilik Analizi...
Günümüzde sosyal medyanın kullanılış amacı günden güne değişiyor, uzun süreli kullanılan sosyal medya hesaplarından artık kişilik analizi yapılabilir hale geldi, bu durum insanları topluma karşı olumlu yönde mi, yoksa olumsuz yönde mi etkiler bilemeyiz. Bunu kişinin sosyal medyayı kullanım şekli belirler. Olumsuz etkileyebilecek sebeplerden örnek verecek olursak; İnsanları etkileme isteği, egosunu tatmin etme duygusu, beğenilme arzusu gibi bir çok hastalığı da peşine takıyor. Özellikle ergenlik çağlarındaki çocukların bilinçaltı mesajlarla dolu olan medya sektöründen olumsuz şekilde etkilenme olasılığı daha fazladır.

Jenerasyon Çatışması...
Günümüzde teknolojiden anlamayan yaşlı nüfusun git gide yalnızlaşmaya başladığını fark ediyoruz. Bunun sebeplerinden biri; bir kişinin kullandığı sosyal medya hesabının birden fazla olması diyebiliriz. Bayramları ve özel günleri sadece 140 karaktere sığdırıp, görüntülü arama teknolojisinden de faydalanarak hem tatili hem de ev ziyaretlerini aradan çıkartmayı düşünerek biraz ayıp mı ettik! Ne mutlu hem ziyaret edip hem de arayabilene...

Yaşlı nüfusun internetten uzak kalması, sosyal medyadan faydalanamaması her ne kadar jenerasyon kırılmasına yol açsa da hızla gelişen internet sektörü artık iletişimin vazgeçilmez kaynağı haline geldi. "beş dakika daha oturayım anne..." cümlesi bir çocuğun ağzında her ne kadar masum dursa da, kontrolsüz şekilde internet başına bırakılan çocuk için, o kaybettiği beş dakika, beş yıla dönüşebilir. Sık sık telefona bakma isteği, yerli yersiz yapılan cep kontrolleri, kolunda saat varken cep telefonundan saate bakmak gibi davranışlar teknoloji bağımlılığının belirtileri olabilir.



Teknoloji ve internet bağımlılığı...
Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydaları vardır. Ancak bireyin kullanma şekli bu faydaları zarara dönüştürebilir. Teknolojiyi ölçüsüz ve amacı dışında kullanmaya başladığımızda hayatımıza ciddi zararlar verebilir. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklar gibi yeni bir teknolojik ürüne ulaşılamadığı zaman kişiyi güçsüz ve zayıf hissettirebilir, bu durum teknoloji bağımlısını ruhen çöküntüye uğratabilir, dolayısıyla çevresindeki insanlara karşı asabi ve asosyal davranışlar sergileyebilir.

Günümüzde bazı kuruluşların teknoloji ve internet bağımlılığını diğer bağımlılıklar ile aynı listeye koyup bu hastalığa karşı savaş açtıklarını biliyor muydunuz?...




Grafik Tasarım & Fotoğraf