21 Mayıs 2015 Perşembe

SLOGAN NASIL OLMALI


Sloganın Önemi

Anlatmak istediğimiz herhangi bir olguyu, fotoğrafı, resmi yada buna benzer elementleri en sade ve öz kelimelerle anlatabildiğimiz olaya SLOGAN deriz, diğer bir deyişle vurgulamak istediğimiz bölümün kelimelere yansımış biçimidir.

İyi bir slogan üreticisi olmak istiyorsanız hem kelime haznenizin geniş olması gerekiyor hemde biraz hayal gücünüzü kullanabilmeniz gerekiyor. Örneğin; Çikolata firmasının bir slogana ihtiyacı var sizinde gidip bu firmaya slogan olarak "Tam ağzınıza layık" derseniz bende nerede bunda özveri nerede bunda hayal gücü derim. Lakin o sloganın yerine "Herkes ağzının payını alacak" diye bir metin girerseniz, merak uyandırır acaba ne olabilir diye düşünür insan ve daha dikkat çekici samimi bir slogan olmuş olur. Neden mi? hemen açıklayayım... 

Günümüzde sosyal medyanın yaygınlaştığı dönemde insanların birbirleri ile bilhassa gençlerin daha fazla iletişim kurup kaynaştığı ortamda samimi dil her zaman kazanır. Çünkü artık eskisi gibi kibarlık göz önünde bulundurulmuyor saygı daha ön planda tutulup samimi dille yaklaşılmayı insanların arzuladığına eminim.

Bu sebepten dolayı ben hem çevremde gördüğüm kadarıyla hemde çeşitli mecralarda karşıma çıkan şekliyle günümüz slogan tekniklerine daha uygun tasarımları tercih ediyorum yani slogan insanın gelişme evreleriyle doğru orantılıdır, slogan beklentiye göre tasarlanır ürüne göre değil. 

Bazen saatlerce düşünürsünüz çayınız yanınızdadır yanında atıştırmalık çerezleriniz, bilgisayarın karşısında hafif müzik eşliğinde her şey tamam fakat aklınıza bir türlü beklediğiniz kelime gelmiyor, fakat en olmadık zamanda mesela banyoda, mutfakta, buz dolabını kurcalarken ya da uykunuzdan hemen uyandıktan sonra aklınıza o anda aradığınız cümleler gelebilir. Bu demek oluyor ki düşünme eylemi o esnada yapmaya başladığınız olayla ilgili değildir, tasarım işi biraz huzur ister, rahatlık ister genelde rahatladığımız ortamları tercih etmemiz daha uygun olacaktır :)

Teknik açıdan bakacak olursak slogan kullanımında dikkat etmemiz gerekenler hitap edildiği kesimle de alakalıdır, bayanlara bayanların anlayacağı dilde erkeklere erkeklerin anlayacağı dilde çocuklara ise daha çocuksu kelimelerle sloganlar bulunabilir tabi, fakat üç kelimeden fazlası zararlı ve göz yorucu olacağından dolayı akılda kalıcılığı da azalacaktır.

Akılda kalması açısından biraz da merak uyandırması her zaman için idealdir. Buna da zaten TEASER deniyor.

okuduğunuz için teşekkür ederim.

12 Mayıs 2015 Salı

BASKI AŞAMALARI KONTROLLERİ


(Merhaba sevgili dijital grafik okurları bu gün sizlere baskı teknikleri hakkında belkide bildiğiniz fakat aralarından aa buda mı vardı diyebileceğiniz teorilerin çıkabileceği bilgileri vermeye çalışacağım...)



BASKI ÖNCESİ HAZIRLIK

Baskı denilince aklımıza ne gelir? Benim aklıma çıktı almak gelir bu terimi ilk duyduğum zaman şaşırmıştım hatta özellikle aramıştım anlamını, ben prensip olarak bilmediğim kelimeleri biliyormuş gibi yapıp daha sonrasında gizlice araştırmayı, öğrenmeyi tercih ederim.

Baskı demek; yaptığımız soyut dijital çalışmaların elle tutulur hale geçmesi demektir.
Bu bir ambalaj olabilir, etiket olabilir, afiş, katalog, broşür vs. çıktı alınabilecek her şey buna dahildir.

Baskı öncesi hazırlık dediğimiz olaysa çalışmamız henüz dijital platformdayken çalışmanın ebatları olsun, renk uyumu olsun, kesim payları olsun bu gibi basım anında ortaya çıkabilecek sorunları önceden sezip düzeltmektir esasında.

Peki bu nasıl olacak?
Şöyle ki, kullandığımız program güncellendikçe alternatiflerimiz de artmaktadır. Bu yüzden sürümleri takip etmek yenilikleri incelemek her zaman bir grafik tasarımcının yararına olacaktır, tabi biraz da sabır.

Mesela yaptığımız çalışma InDesign dökümanında ve bu çalışmada hatalar var zaten sol alt köşede kırmızı nokta olarak programın kendisi hatanın nerede olduğunu gösteriyor o yüzden bu programı kullanmanızın size kolaylık sunacağını söyleyebilirim. 

Sizin tek yapmanız gereken ölçüleri iyi tutturmak ve her zaman dikkatli çalışmaktır. Ve kesinlikle aynı dökümanlar, fotoğraflar, görseller farklı dosyalarda bulunmasın. bu kafanızı karıştırabilir ve programın taşınabilirliğini zorlaştırır.

Lak dediğimiz bir olay vardır. Kapak görsellerinin görsel yüzeylerinin olduğu bölgeleri hafif parlak ve pürüzsüz kayganımsı bir yapıda basılmasını sağlar. Burada dikkat etmeniz gereken nokta; Her zaman basılı işlerde 0,3 mm - 0,5 mm oranlarda fazlalık payı bırakmanızdır. Çünkü matbaa ile yayınevi bazen anlaşamaz, teknolojik problemler yaşayabilir, siz işinizi sağlama alın.


BASKI SONRASI KONTROLLER

Eğer sayıca fazla olan bir çalışmayı baskıya göndermişsek göndermeden önce bir yada iki adet çıktı alıp hataları kontrol etmekte fayda var, bu gibi kontrolleri yapmamız toplu basımlarda hata oranını düşürecektir ve daha kaliteli sonuçlar elde edeceğinize eminim.

Aynı zamanda baskı sonrası kontrollerde her zaman örnek çıktı almanız hem kendiniz için hem de müşteri için daha faydalı olacaktır.

Baskı kontrolü yapılmadan gönderilen işlerde en sık rastlanan hatalardan birisi renk tonudur, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi renk uyumunda dikkat etmemiz gereken mantık çok basittir aslında, kullandığımız çalışmalarda global renkler kullanırsak hata payları neredeyse sıfıra inecektir. Bu yüzden Pantone renklerin kullanılmasını çalışmalarınız ve bu mesleğin gelişimi açısından şiddetle tavsiye ederim.

ve iyi çalışmalar dilerim...

Ahmet Furkan ONAT
Grafik&Fotoğraf